uyaklarımı atma zamanı

uyaklarımı atma zamanı   hesap soran nice yılları büyüttüm özlem manzaralı gönül hanemde baktığım her detayda onu gördüm inancımın kutsallığı sınanıyor sayemde   sensizlik yurdunda bakışlarım aksaktır bir görsem yüzünü dağlarımı aşarım tut elimden çek, bulutlarımız uçaktır her yağmur tanesi

:: paylaş ::

emekleyen serkeş

emekleyen serkeş   ağzından çıkan cümlelere aman ha dikkat et saçıp da toplayamadığın noktalar da incitir cihanın yükünü taşırken soluklan ve sabret alın terini hor gören karıncanın altında ezilir   sağırlar meclisinden iddialı yalanlar yayılırken laf cambazları  gösterişli sözler ipinde

:: paylaş ::

avucumdaki define

avucumdaki define   geveze kazma olmuş dilimle konuştukça kazmışım derinlere   inatçı kürek olmuş umudumla atmışım üstümdeki toprağı   dinlemişim kalabalığı sabırla sessizce çıkmamışım kuyudan   yıllarca biriktirmişim içimdekileri saçılacak sözleri mahzende saklamışım   yanlış yerlerde aramışım onca yıl oysa

:: paylaş ::

aşka dair karalamalar

aşka dair karalamalar   1   gitarın tellerinden sallanıyor özlemin şarkısı dinledikçe dalıyorum derin sularına sözler kaybettiğim beni bana getiriyor kucaklayınca kendimi sen olup ıslanıyorum   2   yıkılmış mahallenin sesi çok çıkan serserisiyim içimdeki viranede yankılanıyor kutsadığım ismin elbette

:: paylaş ::

sobelenme arzusu

sobelenme arzusu   ürkek sohbetimize doğru yol aldığımızda söyleyemediğin cümlelerin duldasına saklanırdın her defasında bilirdim nereye saklandığını sen gülerken gıdıklardın yarım bakışlarımı mutluluktan olsa gerek çok fazla konuşamazdım sadece anlaşırdık sessizce içtenliğe sobelenirken   ✔ küsuratsız pi

:: paylaş ::

aklı başında bir psikiyatr

aklı başında bir psikiyatr   aklı başında bir psikiyatr yatıştırmaya çalışıyor görüyorum ruhumu çalan hırsızın dükkânındaki ucuz işleri o, kendimle olan hesaplaşmalarımda indirim yapıyor kendini sev derken şımartıyor içimdeki narsisti   aklı başında bir psikiyatr manzaramı değiştiriyor gidip gelmelerimin içinde

:: paylaş ::

aaa sokağı

aaa sokağı   pencereden kafamı dışarı uzattığımda defalarca izlediğim filmi izler gibiydim unutulmuş şarkılar toplayan eskicinin sesinde buldum en anlamlı nakaratı   “artık ortaya çıkmalısın yılları sürükledim peşimde sen de benim gibi baş belası bir ihtiyarsın sözlerinden biraz fısıldasan ben

:: paylaş ::

hadi yine iyiyiz

hadi yine iyiyiz   onca onulmaz yaramıza rağmen azrail’i gülerek kapıda karşılıyoruz mezarlık korosu son istek şarkımızı soruyor ıslığın eşliğinde üstümüze toprak atıyorlar karanlığın aymazları bilmez  kutsal döngümüzü ruhumuzda çiçek açacak baharı taşıyoruz hayat yeniden başlıyor, hadi yine iyiyiz  

:: paylaş ::

bakışlarına inşa ettiğim ülke

bakışına inşa ettiğim ülke   her bakışında düşlerimin kapıları aralanıyor kendimi geride bırakıp senin topraklarına ayak basıyorum gözlerin sevdalı bir deryanın ortasında yükselen dağ sana ulaşmak için sözcüklerimin paçalarını sıvıyorum içtenliğini hissedince ıslanmamak mümkün mü düşüncelerim senin sevda kadehinden taşıyor

:: paylaş ::

aklımdaki şiir

aklımdaki şiir   kapımı çalıp kaçan gizemli biri gibiydi ben sadece kim olabileceğini tahmin ederdim yıllarım hep böyle geçti gece yarısı açık kapıdan boş sokağa bakarak bir ara yazdıklarımdaki havlama seslerinden şüphelendim sanki asil sokak köpeği aklımdaki şiiri muştuluyordu barınaktan

:: paylaş ::

gardiyanımdır bu hisler

gardiyanımdır bu hisler   kahvem, şu anda bana en sıcak davranandır başımdaki kalabalık, güneşe hainlik eden ayazımdır üşürüm üşürüm, ince giyinmiş sözler ile üşütürüm her gülümsemeye aldanan mahkûm yaşar içimde gönlümdeki hapishanede gardiyanımdır bu hisler   paslanmış kapıma onun haberini

:: paylaş ::

imgeler başrolde

imgeler başrolde   hasret yüklü bakışlara asılınca kirli çamaşırlar hesapsız kavuşmayı da bilmeli tabelasız muhasebeci   aksayan yokuşun başında karıncalar hayal kırıklıkları toplarken belgeselden anlamaya çalışıyorlar bedava nakliye hizmeti verenleri   vurdumduymazlar ormanında kuş siluetlerine kalbi kırılmış bir dal isyan

:: paylaş ::

ahlar heybesi

ahlar heybesi   topallayan sezgimle buldum samimi sözlerini koşsam geçmişe ve seni orada arasam gözyaşlarıma düşmüş bir sevda acemisi yüzmeye çalışır, senin kıyına yanaşsam   yokuşunda taşıyorum ahlar heybesini sevda açlığımda katığımsın anlasana düzlüğümde gülüşün karşılıyor beni yarını gıdıklıyoruz bizi

:: paylaş ::

kördüğüm duvarlar

(k)ördüğüm duvarlar   doğru ya bu işin ustası bendim taş üstüne taş koymakta iyiydim kuşattım düşümdeki şehrin her çıkışını dileme doladım tabuların şarkısını ve her günün sonunda öve öve göğe çıkardım ördüğüm duvarları   dallar sallanırken ağaçlar yürüyecek sandım bu

:: paylaş ::

faça

faça   çocukluğumdan kalma hasretin bıçak yarasını taşıyorum yanağımda her güldüğümde façamda mekân tutmuş adam açıyor kollarını gözyaşlarımdaki tsunami ile yüzümün coğrafyasında nice şehirler batırdım defalarca beni terk eden haymatlos hislerin tanıdık sızını taşıyan hamaldım   ✔ küsuratsız pi

:: paylaş ::

mirasyedi

mirasyedi   bana sevdiğini bakışları ile hissettirirdi ben o bakışlara yuva kurardım göz pınarlarım tutku damlaları ile dolardı topraklarımı suladıkça aşk kokardı hasat sevenlerin kutsadığı işti ben ise bu yollarda gönüllü işçi   ona güvenirken kendime sarılıyorum ıslandıkça yeşer içimdeki

:: paylaş ::

kırk

kır(ı)k   semadan gelen kırk kuş kondu kırık dala sesleri nehrin çağlayan sesine karıştı güzelliğin serçe parmağına konan isyan etti sonunda göğün deryasından düştü balıklar yüzmeyi öğrendi susuzluk çeken sözcükler imgeler diyarından kalbi kırık kırk havalandı   bulut yağmura “abi

:: paylaş ::

konuşur gibi

konuşur gibi   pamuk arasında çimleniyor neşe niyetine beslediğin acıların hesap deryasında boğulmuş nemli zamanı geleceğe hazırlarken   sana gelen çocuğu bıkmadan ağırla, düşlerindeki dükkânları kapatma içtenliği anlatan bir şeker ile gökkuşağına yeni renkler katılır, unutma   “iyi olmana sevindim”

:: paylaş ::

evsiz kasaba

evsiz kasaba   şehirlerin yenilgilerinde doğdu ilk çığlığını aç olduğu için göğe fırlatıp attı çoğaldı, çoğaldı, çoğaldı sığınacak bir çatı bulamadı hiçbir çatı onun kalabalığını alamadı düzeni övenlerin diyarında tüm kurulu tezgâhları yıktı   kendi adını ‘evsiz kasaba’ koydu birliğin

:: paylaş ::

şiirsel

şiir-sel   dağın yaralı taşlarının dertlerini dinleyen kuş dilinde hikâyeleri heybesinde toplayan nehrin coşkusunu yıldızlara götüren asırlardır hırgürden sıdkı sıyrılmış derviş kurdun hayaletini gördüm   şiir-sel sohbetler aktı düşlerime penceremi açtığımda güneş misafir oldu gözlerime bir süre körlükten sonra derviş

:: paylaş ::

seninle gelenler

seninle gelenler   sesin rüzgârım ile yoldaş olduğundan beri kutsadığım kentin duvarlarını söz ile yıkıyorum uzun sürsün, bozulmasın diye yolun güzelliği düşlerim yıldızları bir adım geriden takip ediyor gören utanıyor senin çıplak gerçeklerinden terli sokaklarda aç çocukları doyuruyor peşime takılıp

:: paylaş ::

yol dizelerinin musahibi

yol dizelerinin musahibi   ağzından düşürüyordu izmaritleşen sözleri dumanı tepesinde dağ gibi gidiyordu geçmişini getiren yola dalgın dalgın bakınca acılarının derinliğindeki mekâna ulaşıyordu   tükürüğünde boğulan rüzgârın çırpınışlarıydı o anlam veremedikçe kasırganın şarkısını söylüyordu yol uzadıkça geride bıraktığı enkaza bakamıyordu

:: paylaş ::

kaygı kayığı

kaygı kayığı   karanlık denizin ortasındaydı ama nereye baksa lebideryaydı bir parça güvene tutunmuştu kendini kıyıdan kıyıya vurmuştu dalgalar gözlerinde taşıyordu hesaplaşmalar beynine mekân kurmuştu ya göktaşı düşseydi ya yertüyü havalansaydı tutunacak dal bulamadı kendi ormanına sığındı   limanları yakalı

:: paylaş ::

üç

üç   1- sade   seni bulduğum yerdeyim dizelerimin çoğunu feda ettim yitik hisler bavulu elimde çıktım şiirsel bir yolculuğa duraksız kentlerden geçtim üşümüş bakışlar büyüttüm içimde güneşli gülüşleri sardım yaralarıma sabırlıydım sabır ile açtım kilitli sözlerin kapısını vurulmuş imgeler

:: paylaş ::

elbette gördüm

elbette gördüm   üstündeki yırtık düşlerin pelerini ile şehri avuçlarına alarak koşuyor korkak masal kahramanlarını yere seriyor erik dalında asılı kalmış çocukluğum   ömür penceresinden dalarak izliyor telaşların sokaklarda çarpışmasını özgür çıkıp parya olarak dönen kendini uzaklarda arayan gençliğim  

:: paylaş ::

uslanmak yok

uslanmak yok   gönlünü kırdığım erik dalı orada sarar çocukluğumu tüm kokusuyla yamalı sesimle bastırırım sokağı pencereler alışmışken sessiz manzaraya tek başıma kalsam da kibir kalesini yıkmadan uslanmak yok uslanmak teslimiyettir teslim olmak yok…   her taşın hatırası var yıktığım

:: paylaş ::

imgemsin

imgemsin   hasret rüzgârları getirir kokunu şiirden baharları yaratan eşsiz çiçeğimsin kucağını açar dağlarımın doruğu kavuşmayı bıkmadan anlatan imgemsin…   ayaklarıma takılır saçtığın sözcükler karanlık cümlelerde açan güneşimsin dalı kırık olsa da kanatlanır gülüşler asık suratlı ormanı kuşatan imgemsin…  

:: paylaş ::

hasretin boş bavulu

hasretin boş bavulu   nelere sığındım uyandım durdum şiir tarlalarında neler sığdırdım akıp giden seneler ırmağına… az kaldı canevimin sultanı sen kutsadığım imgemsin seninle yıkacağım özlemin saltanatını şafakta…   hayatın duvarsız okulunda düşe kalka yürüyen umut kokan acemi öğrenciyim sorgulayarak

:: paylaş ::

yolculuğun böylesi

yolculuğun böylesi   gece yarısı düştü kaderini yazacağı yollara arkasında bırakarak kibirli dizeleri…   geçmişinin çiçeksiz bahçesinde elleri çamurlu birkaç sözcüğün duasıyla gömdü gönlü varsıl, büyüttüğü bencilleri…   aklı komşusunun kapı açma sesinde hesap soran cümleler peşinde hissetti birden yalnızlığını

:: paylaş ::

bir bilsen

bir bilsen   çocuk resimlerinde saklıyorum içimdekileri seni andıkça renkler birbirine karışıyor… uslanmaz bir ezgi tutunuyor dilimin ucuna mızıka çalarak  yıldızları topluyorum …   sakın kimseler bilmesin aklımdan geçip gidenleri… uçurtmama yükledim tüm şiirleri savrulup duruyorum göğün kucağında… seni arıyorum

:: paylaş ::

ne anlatıyor bu şiir

ne anlatıyor bu şiir   yıldızlar düşüyormuş göğün göğsünden aç bebeler doyuyormuş ışıklı ninnilerle… sokaklar sarıyormuş üşüyen yalnız şehri geç kalkıyormuş yataklarından saatler… bunların hepsi yetmiyormuş gibi şiirin sıradanlığına başkaldırmış dizeler…   yılların açlığı ile oturmuş samimiyetin sofrasına çıkınında taşıyormuş

:: paylaş ::

şiir tarlası

şiir tarlası   uzandım boylu boyunca seni beklediğim şiir tarlasına eli çiçekli sevgililer geçiyor üstümden ağaçlar muştuluyor taşların sırrını yapraklar saklıyor doğacak meyveleri ve sen sevgilim kızıl elbisenle yıldızların balosundasın yüzümü okşuyor ellerin otlarla…   kaç asır düştü takvim yapraklarından

:: paylaş ::

hoş geldin

hoş geldin hoş geldin merhabasız yağmurum… kentin suçlarına dağların sırlarına ortak olanım… saçlarımdan damla damla akarken ağarır suspus derbeder yanım… büyük bir gümbürtüyle yıkılır göğüs kafesimde bencilleşen ülke… hoş geldin umarsız çocukluğum… oyunlarımın senaryolarıyla oyuncak sepetinde yitirdiğim anılarım… dedikodular bulvarında

:: paylaş ::

düpedüz şiir

(düpe)düz şiir   horozunu kesmiş bir şehrin sessizliğinde uyanıyor beni var eden kızıl düşüm çocukluk anılarım ayağıma dolaşıyor boyum uzuyor bir anda, musluğa yetişiyorum akıtıyorum içimde büyüttüğüm nehri kayboluyorum anlam yüklediğim sularda kayık mı evet bir kayık var yakınımda biniyorum

:: paylaş ::

mıh

mıh   arkamda alacaklı defteriyle koşturup durur esnaf çırağı geçmişim   önümde sarkan dallarıyla sarıp sarmalar umut ağacı geleceğim   ben yırtık zamanı diken işini bilenlerin topraklarında mülteci kör terzi   gezinirim gündüzün düşünde dokunurum sevdanın duvarlarına elimde yerçekimine direnen

:: paylaş ::

sen oluyorum

sen oluyorum   dinsin diyorum dinmiyor biliyorum zelzele olup sarsılıyor aralıksız seni hatırlamalar… geveze şarkılarım susuyor sahipsiz sözlerim yıkılıyor derin anlamlarda boğuluyorum…   görsün diyorum görüyor biliyorum körebe olup oynuyorum seni görmeyen zamanla… yalnızlaşan dallarım kırılıyor sensizleşen yapraklarım dökülüyor ıssız

:: paylaş ::