benim adım kızıl gün
ebe kılığına bürünmüş
zamanın kucağına düşüyorum…
kesiyorum göbek bağımı
insafsız hislerin neşteriyle…
her sabah doğuyorum
yüreğimde boy gösteren
umut dağının ardından…
benim adım kızıl gün…
anlam yüklemeden çıktım
cümlelerimin yokuşundan…
kesip attım sessizliğimi
filizlendim dost sohbetlerinde…
öldükçe diriliyorum
takvim yapraklarının örttüğü
yitirilen anılar mezarlığında…
benim adım kızıl gün…
dağ başlarında esen
kent suyu içmiş rüzgârdım…
ortak olduğum sırları
durmadan taşıdım geleceğe…
zafer şarkıları söylüyorum
yitik aşkımı bulduğum
güvercinlerin havalandığı meydanda…
benim adım kızıl gün…
kurumuş dallar fısıldıyor
lavanta kokulu gülüşlerin gelişini…
masallarından uyanan gerçekler
at koşturuyor dörtnala topraklarımda…
seheri duyuyorum
güneşin yolculuğuna hazırlıyor
sıcak, içten şiirlerin neferlerini…
benim adım kızıl gün…
✔ küsuratsız pi