yolculuğun böylesi gece yarısı düştü kaderini yazacağı yollara arkasında bırakarak kibirli dizeleri… geçmişinin çiçeksiz bahçesinde elleri
bir karıncayı incittim
bir karıncayı incittim kurumuş günün dalından düştüm acımasız ayak seslerine geçmişimi sundum geveze şehrin karşında sözcüklerimi yuttum bulvarlardan topladılar sarhoş şiirlerimi şairler çetesi suçlu buldu dizelerimi evet suçluyum, cilveli sayfalara göz diken korkarım ki bir karıncayı incittim… kurumuş
bıdık yabancının hikâyesi
bıdık yabancının hikâyesi avuçlarım gök ananın koynunda sığınırım yağmurdan dualara kendimi bile ıslatamam yalnızlık bulvarında selamımı kargo ile iletin şiiri kuşanmış kadına bir hal çaresine bakacağım en kısa zamanda onca kurak yılların hesabı aşkına toprağımı sularım pişman gözyaşlarımla…
kırışıklık
onulmaz dertler hastanesi
gelinciklere hasret bahar gibi
siyah beyaz ayrılıklar
her mevsimde seviyorum seni
her mevsimde seviyorum seni güz sarmaş dolaş, rüzgârın şarkısıyla dökülür takvim yaprakları yaşanmışlıklar ağacından sararmış hisler yola düşer aşıklar otogarında… içimde dilbaz şair tekrarlar duasını toplar sevdalı dizelerin sevabını duyuyor musun geceleri avazımı her mevsimde seviyorum
seni anlatan şiirleri beklerken
seni anlatan şiirleri beklerken özlem dolu sözlerim taşıyor eskimeyen sohbetlerimin sokaklarından kıvrılmış silüetler karışıyor kalabalığa… tek kişilik ülkenin başkenti oluyorum seni anlatan şiirleri beklerken… sevdalı günlerim mevsimlerini arıyor polat gibi yapraklar hesap soruyor güzden kuruyup dalından düşüyor güneş
rüzgârında kalmış fesleğenim
rüzgârında kalmış fesleğenim güneşini arıyor günlerim akan zamana anlam katmaya çalışıyor zaman yatırıyor beşiğinde ihtiyar gerçeklerle kalıyorum baş başa hatırlanmayan sözcüklerin piriyim ne de olsa herzevekil olmaya kararlıyım her sevdalı şiire akıl veriyorum sohbetler birden kısalıyor yolları sanki çocukluğumda