kocamış kent
saçıldı sırlar birdenbire
sivri dillilerin mekanında
körleşti kendini gören gözler
kibirli yüzlerin aynasında…
sağanak yağan sözcükler
aktı cümleler deresinde…
topladı çöpçüler güzellikleri
kalktı yatağından kocamış kent
masalına ihanet etmiş ruhla…
gür sesler yoldaşlık etti şimşeğe
büyüdü güzel günlerin düşüyle
kan kızılı, mühür gözlü güller…
sokaklarında saçılmış bilyeler
kahkahaları üter çocuklar
yenilmelerin terini siler anneler…
düştükçe kalkar umudun çiçekleri
boş saksılar bekler taze esirleri
anlamsız gövdeleri köklerine ayırır
farsça etkisindeki türkçe dersleri…
direnç bir şarkının sözleriyle doğar
ortalık yerlerde dans eder durmadan
serin suları vurur aymaz suratlara
uyanır, uyanır asırlık uykusundan
ıslanmış gerçeklerle kocamış kent…
✔ küsuratsız pi