rüzgârında kalmış fesleğenim
güneşini arıyor günlerim
akan zamana anlam katmaya çalışıyor
zaman yatırıyor beşiğinde
ihtiyar gerçeklerle kalıyorum baş başa
hatırlanmayan sözcüklerin piriyim ne de olsa
herzevekil olmaya kararlıyım
her sevdalı şiire akıl veriyorum
sohbetler birden kısalıyor
yolları sanki çocukluğumda çizmişim
öyle uzuyor sıvası dökülen bakışlarım…
kimsenin sarsmasına gerek yok
çok hırpalandım dağımın doruğuna tırmanırken
bir ağaç aradım durdum gönül ormanıma ortak
kırılsa da baharı özleyen dalları…
sarıp sarmaladım gökyüzünün kuytularını
umut uçurtmasının çıtasıydı düşlerim
yoldaş oldum muştuların rüzgârına
sen, estikçe kokum yayıldı
pencere kenarından dağ başlarına
saksısında özgürlük büyüten
rüzgârında kalmış fesleğenim
az kaldı aşk ülkesini sarmaya…
✔ küsuratsız pi