Şarkılarımdan bazılarını dinleyebilirsiniz:

 

 

 çıplak ses

 

 

sen geldiğinden beri
canevim aynı değil
bir yokuş bir düzdeyim
her bakışta arıyorum seni

 

bir bardak deryadayım
yıllardır kafam dalgalı
vurdu kıyıya saçlarım
martılar kaptı zamanı

 

çıplak sesle sardım geceyi
üşüdüm şarkımı terk ederken
dilimde büyüttüm her heceyi
aşkın yolunu seninle giderken

 

bir bardak deryadayım
yıllardır kafam dalgalı
vurdu kıyıya saçlarım
martılar kaptı zamanı

 

 anlamaz bizi

 

 

saz feryat edince ozan dirilir

aşk katili olan anlamaz bizi

kutupta sevgiyi güneş yüceltir

dünü kara olan anlamaz bizi

 

çiçekler yanmaz ki vaktinde solar

türküler deredir baharda dolar

canlar bir olunca deyişler çağlar

vicdanı sığ olan anlamaz bizi

 

kardeşiz diyenler dalları kırdı

bir damla beklerken ateşi sardı

ormanı isterken külleri kaldı

fikri benzin olan anlamaz bizi

 

kızıl tüy canandır kalbi güzele

vatan tüm cihandır hakk’ı görene

insanlar eşittir evren önünde

özü pislik olan anlamaz bizi

 

 şarkı sözü

 

 

diline dolanmış asırlık şarkı sözüyüm

ruhsuz ağızlara emanet etme beni

kapağı yırtık bir kitaptan firar ettim

bülbülün kafesinde esir etme beni

 

neşeli sesine salıncak kuran çocuğum

dalından düşünce dizi kanar sanma beni

terli sokakları senin için kaç kez koştum

seni safça severken yorulur sanma beni

 

hep göğe haykırmak istedim şarkımızı

bulutlara tutunamaz diye bırakma beni

şarkılara sığdırdım devleşen aşkımızı

koca yüreğinde yurtsuz bırakma beni

 

hesaplaşma-1

 

 

elindeki bıçak ile canım acımaz

ayrılık sözlerini saplayıp gitmelisin

gözyaşlarımı tutuyorum barajım sızmaz

fırsatın varken sen de akıp gitmelisin

 

bakışlarına temiz hisler asmadım mı

iç çekişlerimizle hasreti toplardık

evime giden neşeli yolum olmadın mı

hesapsız gülünce dağları gıdıklardık

 

aşkı öldüren katil sayemizde firarda

kalbim cezasını çeker göğüs kafesimde

müebbet sevda için düşmedik mi yollara

gardiyanımı sor içimdeki divaneye

 

bakışlarına temiz hisler asmadım mı

iç çekişlerimizle hasreti toplardık

evime giden neşeli yolum olmadın mı

hesapsız gülünce dağları gıdıklardık

 

hesaplaşma-2

 

 

gönlüne yıkınca sevda yükünü

altında mı kaldın sen de inledin

yollara bakınca topla göçünü

hatıra taşıdın sen de gitmedin

 

adımını sayan yollar değil ki

elbette yakalar gündüz geceyi

zamanı kuşatır yavru hasreti

gizlice ağladın sen de görmedin

 

kızıl tüy şiirle yaranı sarsan

kayıp dizelerle ömrünü bulsan

yazdıkça yok yere kendine kızsan

deryaya ulaştın sen de sönmedin

 

iyi ki geldin

 

 

uzun zamandır çok uzaktın bana

kalbini taşıyıp da hissetmemişim

bedenimi savurdum oradan oraya

ömrümün bulmacasını çözememişim

 

iyi ki geldin içimdeki büyüyen aşık

gördüğün gerçekler çok karışık

anlaşılır sözler yüzüyor bakışlarında

ummanının kaptanı şimdi benimle barışık

 

iyi ki geldin içimdeki büyüyen aşık

gördüğün gerçekler çok karışık

anlaşılır sözler yüzüyor bakışlarında

ummanının kaptanı şimdi benimle barışık

 

güzelliklerin varlığı yükümü hafifletti

yokuş aşağı gitmek de zor anladım

gönlüne insan kendini de gömmeli

toprağın kokusuyla dirildiğimi sandım

 

iyi ki geldin içimdeki büyüyen aşık

gördüğün gerçekler çok karışık

anlaşılır sözler yüzüyor bakışlarımda

ummanımın kaptanı şimdi benimle barışık

 

iyi ki geldin içimdeki büyüyen aşık

gördüğün gerçekler çok karışık

anlaşılır sözler yüzüyor bakışlarında

ummanının kaptanı şimdi benimle barışık

 

 

gelgit akıllı

 

 

dünyanın yükü omuzlarımda

çöktü çökecek sevda hamalı

türlü sorular çatlamış kafamda

vuslatı arayan cevaplarım yamalı

 

sen, sen, sen benden çok uzakta

kapımdaki cümleler kadar yakınımda

şiirlerimi saçarak düştüm yollara

sakın ha beni yanlış anlama ama

benziyorum yanlış durakta inmiş yolcuya

 

bulduğumda yitiriyorum diğer yarımı

dergâhından kovulmuş divaneyim

hazinemsin diye kazıyorum yarını

gel, gel, gel, gel şarkımın sultanı

git, git, git, git başımın belası

 

daha uçamadım cesaret dağından

korku yuva yapmış gelgit aklıma

hiç kurtulamadım esaret çağından

her gün selam söylerim manifestoma

 

sen, sen, sen benden çok uzakta

kapımdaki cümleler kadar yakınımda

şiirlerimi saçarak düştüm yollara

sakın ha beni yanlış anlama ama

benziyorum yanlış durakta inmiş yolcuya

 

bulduğumda yitiriyorum diğer yarımı

dergâhından kovulmuş divaneyim

hazinemsin diye kazıyorum yarını

gel, gel, gel, gel şarkımın sultanı

git, git, git, git başımın belası

 

 

sen

 

 

eser dağların acı yeli
vurur suratıma her fırsatta
sen de uçtun gittin
bırakıp birbaşıma beni
bu çorak topraklarda

yayla çiçeklerinin kokusu sen
soğuk pınar sularının serinliği sen
gözümü kamaştıran güneşim sen
ekinimin bolluğu yine sen yine sen
yok yok hiçbiri
çünkü yoksun sen

çalar kapımı her gece
gelmeyen misafirim gibi hayalin
sen de sönüp gittin
bırakıp birbaşıma beni
yıldızı olmayan akşamlarda

evimin yolu sen
neşeli çocuk sesleri sen
iş tutan ellerime sebep sen
gülen yüzüm sen
yok yok hiçbiri
çünkü yoksun sen

 

 zirzop

 

 

duvarlar ile sohbete başladım

hiç tanımadığım kapılar açıldı

komşunun camlarını taşladım

ahalinin tüm sırları etrafa saçıldı

 

zirzop zirzop yeter artık hop hop

zirzop zirzop yeter artık hop hop

 

kafamın içinde bir zirzop derbeder

tüm deliliğini tezgâhında pazarlar

aklımın da zoru var bir gelir bir gider

evren denilen bahçede cihanla oynar

 

yine de hassas kalbinle sev beni güzelim

çok takma yaptıklarım beni ilgilendirir

hiç durmadan en sevimsiz yanımızı üzelim

iflah olmaz aşkınla zirzopunu bilgilendir

 

kafamın içinde bir zirzop derbeder

tüm deliliğini tezgâhında pazarlar

aklımın da zoru var bir gelir bir gider

evren denilen bahçede cihanla oynar

 

zirzop zirzop yeter artık hop hop

zirzop zirzop yeter artık hop hop

 

arya nil

 

 

onların uzak hikâyeler anlattıklarına bakma

ben, kalp atışlarına tutundum arya nil

nehirleri kurutan insanları sakın takma

sen, arındığım sihirli suyumsun arya nil

 

her fotoğrafında özlem yüklü sesini arıyorum

sırt çantamda bakışlarının güzelliğini taşıyorum

neşe ile koştuğun sokaklara sen diye sarılıyorum

sabret seninle nice şehirler kuracağız arya nil

 

bana yol gösteren parlayan yıldızım oldun

oysa senin gökyüzün ben olmalıydım arya nil

içi boşalan anlamsız günlerime sevginle doldun

zamanın kapı ziline birlikte basalım arya nil

 

her fotoğrafında özlem yüklü sesini arıyorum

sırt çantamda bakışlarının güzelliğini taşıyorum

neşe ile koştuğun sokaklara sen diye sarılıyorum

sabret seninle nice şehirler kuracağız arya nil

 

Daha fazla şarkı için >>> tıklayınız

 

[ müzikler yapay zekâ suno ile üretilmiştir ]

 

:: paylaş ::