aşk şişesinin dibi her şey yerli yerinde oturdum yaşanmışlıklar masasına yüreğime gömdüklerim dirildi, iyi mi onlar için kadehleri koydum sıraya iç bakalım ‘suat’ iç içtikçe gelmez aşk şişesinin dibi ✔ küsuratsız pi
altı çizili hisler
elma ağacının anlattıkları
sallanan sokaklara naralar eken
kadının anlatısı
mirasyedi
kırk
konuşur gibi
konuşur gibi pamuk arasında çimleniyor neşe niyetine beslediğin acıların hesap deryasında boğulmuş nemli zamanı geleceğe hazırlarken sana gelen çocuğu bıkmadan ağırla, düşlerindeki dükkânları kapatma içtenliği anlatan bir şeker ile gökkuşağına yeni renkler katılır, unutma “iyi olmana sevindim”
insanlığın yıkılmaz binası
insanlığın yıkılmaz binası kuralına uygun kurduğum tüm cümleler sarsıldı gecesini yitirmiş düşlerimle kaldım göçük altında bir sözcüğü kurtarayım derken diğerlerini yaraladım şimdi hayat devrik bakıyor çoğul öznelerin yüklemine kara bayrak ile yas tutanların gözyaşları sıkar yumruklarını yıkıntılardan uzanan