titreyen sözcükler ve çaresiz dudaklar
başı kel ve sakallı cümleler getirir
sıkıntılı şairlerin özgüvenini…
her yanıyla şiire batar
içimde haykıran ozanlar…
senin diz(e)lerine yaslanmak isterim
ellerim tutarken kafiyesiz yanaklarını…
dışardan simit kokulu bir ses yükselir
gevrek bir ezginin hissi sarar mahalleyi…
sokaklarımda eli yüzü pasaklı
temiz düşlü çocuklar
bizim şarkımızı söylüyorlar
“titreyen sözcükler
ve çaresiz dudaklar…”
biriktirdiğim hecelere bakarım
anlam vermeye çalışırım olup bitene…
sen olunca dağım taşım çiçeklenir
gökkuşağına tutunur hazanım…
sihirli değneğinle dokunman yeterli
sıralarım peş peşe mucizileri…
onca yıldan sonra kapılırım
hoş geldin demenin büyüsüne…
dışardan simit kokulu bir ses yükselir
gevrek bir ezginin hissi sarar mahalleyi…
sokaklarımda eli yüzü pasaklı
temiz düşlü çocuklar
bizim şarkımızı söylüyorlar
“titreyen sözcükler
ve çaresiz dudaklar…”
geceden ilacını içmeyi unutmuş gibi bakar
sana bağımlı şiir saçan yıldızlarım…
tarifsiz, ateşten yolculuklara çıkarım
yakarım sevgisiz anıların ayak izlerini…
bulutlara yüklerim sevdamın yükünü
yağdıkça ağırlaşır hafif hislerin ömrü…
dışardan simit kokulu bir ses yükselir
gevrek bir ezginin hissi sarar mahalleyi…
sokaklarımda eli yüzü pasaklı
temiz düşlü çocuklar
bizim şarkımızı söylüyorlar
“titreyen sözcükler
ve çaresiz dudaklar…”
✔ küsuratsız pi